Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunan çocukların hayatları bir çok yönden olumsuz olarak etkilenmektedir. Aile içi ilişkilerden başlamak üzere akademik yaşantıları ve sosyal ilişkileri dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun gölgesi altındadır. Bu çocuklar öncelikle ebeveynleri, akrabaları ve akranları tarafından ‘’yaramaz’’, ‘’söz dinlemez’’, ‘’yerinde durmaz’’, ‘’aklı başında değil’’ vb. yakıştırmalarla etiketlenirler. Bu durum çocuğun benlik saygısını olumsuz yönde etkiler. Bir sonraki aşamada çocuk okul hayatına başladığında sınıf içerisinde de öğretmen ve arkadaşları tarafından aynı etiketlenmelere maruz kalabilir. Zaten örselenmiş ve yaşıtlarına göre akademik başarı elde edebilmek için daha fazla gayret göstermesi gereken DEHB’li çocuk okul yaşantısından iyice soğuyabilir. Nitekim araştırmalar da DEHB’li çocukların genelde akademik yaşantılarına devam etmediklerini göstermektedir. Bu noktada ailelerin ve öğretmenlerin hatta bütün toplumun konuyla ilgili bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. DEHB’li çocukların yaşam kalitelerini onlara karşı olan ön yargıları kırarak ve onlara uygun çalışma, uygun sosyalleşme alternatifleri yaratarak yükseltebiliriz.
Yıldız, Ö., Çakın,M.,Ağaoğlu,B.(2010). Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Tanılı Çocuklarda Yaşam Kalitesi: Kesitsel Bir Çalışma. Nöropsikiyatri Arşivi. 47(4). 314-318.