Dikkat eksikliği olan çocuklar genellikle ‘dalgın, sakar, tembel, ilgisiz’ öğrenciler olarak lanse edilirler. Ebeveynleri ve öğretmenleri tarafından dikkatsiz tavırları ‘çocuktur, ilerde geçer’ tavrı ile geçiştirilmesi ilerde daha büyük sorunlara sebep olmaktadır. Bu çocukların dikkat eksiklikleri ancak depresyon ve anksiyete ( kaygı) semptomları gösterdiğinde ve bunun sonucu bir psikiyatriste başvurduklarında anlaşılmaktadır. Depresyon yaşamasının temel nedenleri arasında zihinsel kapasitesinin altındaki okul başarısı, okul çevresi tarafından sürekli ilgisiz ve tembel olarak adlandırılması, ev ve okul ortamında sakar davranışlar sergilemesi ve sıklıkla eleştirilmesi sonucu çocukta meydana gelen özdeğerlilikte (kendine saygısında) düşüş sayılabilir. Yine bu çocuklarda yaşanan huzursuzluk sonucu okula ve derslere karşı ilgisizlik, okul korkusu, okula gitmek istememe, okulu reddetme gibi sorunlar sıklıkla görülmektedir. Ev ortamında ertelenen, yapılmaktan kaçınılan ev ödevleri yüzünden aileler ve çocukları karşılıklı olarak sorunlar yaşamaktadırlar. Çözüm yolları aranmayan dikkat eksikliğine sahip çocukların ilerleyen yıllarda derslerin de yoğunluğunun artmasının da eklenmesiyle okuldan kaçma, içe kapanma davranışları yoğunlaşmaktadır.
Ercan, E. S. (2017). Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu. İstanbul: Doğan Kitap